25 Temmuz 2009 Cumartesi

PROFESÖRÜ KIVANDIRAN İLK T.C. KÜLTÜR BAKANI… BİZ KIVANMAYORUZ!

PROFESÖRÜ KIVANDIRAN İLK T.C. KÜLTÜR BAKANI…

BİZ KIVANMAYORUZ!

Kıvanç: övünç, iftihar, sevinç…

Kıvanmak: Övünülecek bir olaydan dolayı sevinmek, iftihar etmek, memnun olmak.

Yukarıdaki tüm kelimeler ve karşılıkları Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlük 2005 Ankara baskısından alınmıştır.

“Bu yılın festival ödülleri Türk tiyatrosunu kıvandıran iki sanat insanına gitti. Onur Ödülü Haluk Bilginer'in, Emek Ödülü de Talat Sait Halman'ın oldu.” Bu sözlerin yazarı 13. Uluslararası Ankara Tiyatro Festivali’ni (Taksav) Cumhuriyet gazetesinde değerlendiren Prof. Dr. Ayşegül Yüksel. ( Cumhuriyet gazetesi, 23 Aralık 2008)

Profesör Doktor Ayşegül Yüksel kıvandığımızı yazmış Türk tiyatrosu olarak..

Ben bu yıl, 15 yaşına gelmiş amatör bir tiyatronun genel yönetmeniyim.. Anlayamadım nasıl kıvandığımızı..Verilen “Emek” ödülünü anlayamadığım gibi..

Gerçi anlamam beklenebilirdi.. Çünkü ben A.Ü. DTCF Tiyatro bölüm mezunuyum ve Prof. Dr. Ayşegül Yüksel’in öğrencisi de oldum bir zamanlar..Kitaplarını, makalelerini okudum. Neyse…

Yetişkin olarak her üç askeri darbeyi de yaşamış Prof. Dr. Ayşegül Yüksel, Taksav festival danışma kurulu üyesidir. Ve festival komitesi ile birlikte verdikleri ödülü, gazetedeki yazısında bir kez daha hatırlatmış, Prof. Dr. Talat S.Halman’ın Türk Tiyatrosunu

kıvandırdığını duyurmuş okurlarına… Sağ olsun…

Bize göre ise bu duyuru, yakın tarihimizdeki 12 Mart faşizmini unutturma isteminin yinelenişidir.

Bir profesör başka bir Profesörü kıvandıradursun, 1.Nihat Erim hükümetinin Kültür Bakanı için Taksav festival direktörü Sayın Yener Aksu’da “Emek Ödülü”nün sahibi yıllardır emeğiyle kültür ve sanata katkı sağlayan, Kültür Bakanlığının kurucusu ve ilk Kültür Bakanı Prof. Dr Talat Sait HALMAN’nın oldu.” (http://www.taksav.org) sözleriyle Halman’ın ne denli önemli biri olduğunu beyinlerimize empoze ederek Faşizmin kültür bakanına verdikleri ödülü aklamaya çalışıyor sitesinde…

Ne günlere kaldık…

Bütün bu acıları unutturmaya çalışanlara karşı, yakın tarihimizde yaşanan 12 Mart sürecini unutmayacağımızı daha önce yazdığımız bir yazıyla beyan etmiştik. (www.ozgurtiyatro.org )

“TAKSAV DANIŞMA KURULU VE FESTİVAL KOMİTESİNİ ANLAYAMAMAK!”

Şimdi “ kıvanma ” üzerinden bakalım yazıya:

12 Mart muhtırasıyla kurdurulan ve belleklere balyoz harekâtı- hükümeti olarak kazınan 1.Nihat Erim hükümetinde (16 Mart 1971- 11 Aralık 1971) ilk “Kültür Bakanı” sıfatıyla tarihin kanlı sayfalarında yerini almış birine ödül vermeyi uygun görmeleri ne anlama gelmektedir? Anlaşılamamaktadır..” Şimdi anlamaya başladım..Anlamam gereken Türk tiyatrosunun kıvanmasıymış..?

12 Mart muhtırasının hükümetinden birine Darbeler-muhtıralar olmasın, darbeciler yargılansın diye insanlar bas bas bağırırlarken, ödül vermek de neyin nesidir?” Artık neyin nesi olduğunu anlarız herhalde..Kıvanıyoruz ya..?

“Burada üzerinde durulan konu 12 Mart döneminin insanlar üzerinde uyguladığı açık faşizmin bakanlarından birine ödül verilmesidir. Utanılasıdır…” Canım bende iyi saçmalamışım.. Kıvanmak varken utanılırmı?

“Burada üzerinde durulan konu: 31 Mayıs 1971’de Sinan Cemgil, Alparslan Özdoğan, Kadir Manga’nın; 1 Haziran 1971’de Hüseyin Cevahir’in katledilmesi sırasında hükümet edenler ve bu hükümetin Kültür Bakanıdır..” Ağabeylerimin katliyle kıvanmam gerek zahir…?

“Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idam kararı da bu dönemde verilmiştir..”

Kıvanın, kıvanabilirseniz…?

12 Mart faşizminin döktüğü kanlar hala darbecilerin, dolayısıyla kukla hükümetinin, bakanlarının ve elbette ki bu bakanlardan olan kültür bakanının ellerindedir… Böyle kanlı ellerden birine ödül verenleri ve kıvananları biz kınamaya devam edeceğiz…

Sabahın bir sahibi var…!

Yok yok… Ben beceremedim bir türlü kıvanmayı…

Sanırım ya profesör yada Taksav’da danışma ya da yürütme kurulu üyesi olmam gerekiyor..

E bu da mümkün olmadığına göre…

Kıvanamayacağız artık…

12 Mart faşizmine ödül verenler bol bol kıvansın…

BİZ KIVANMIYORUZ!!!

Not: Bu süreç, konuyla ilgisi birebir olmasa da, Fikret Başkaya’nın bir yazısını anımsattı bana. “Kara cübbeliler veya asıl tartışılması gerekeni tartışabilmek!”

İlgilenenler için giriş bölümünü buraya alıyorum.

“YÖK rektörlerinin ve bir kısım profesörün bazı neo-faşist unsurları da yanlarına alarak Anıtkabir’ e yürümeleri, arkasından da bir miting yaparak, hükümeti Ata’ya şikayet etmeleri, hükümeti düşürmek için orduyu göreve çağırmaları, utanç verici olsa da şaşırtıcı değil. Aslında bir başına Anıtkabir ziyaretleri bile Türkiye’deki rejimin niteliği hakkında fikir vermeye yeter ama anlayana, anlamak isteyene...”

www.ozguruniversite.org sitesinden bulabilirsiniz.

Not 2 : ( Bu arada eski defterleri unutmuyoruz. Bu konuda (Taksav da “emek ödülü” skandalı) yoğunlukla çalışan Hilmi Bulunmaz www.tiyatroyun.blogspot.com ve bilumum yol arkadaşlarımı hatırlamadığımız varsayılmasın…Sonra Coşkun Büktel www.coskunbuktel.com bana kızıyor.J Kepazeliğe karşı politik-estetik eleştiriler için bu siteler incelenmelidir.)

Özgür Başkaya--Özgür Tiyatro www.ozgurtiyatro.org

8 Ocak 2009

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder